Kadınlarda İdrar Kaçırma | Üriner Inkontinans | Op. Dr. Gözde Erten Kılıç
Kadınlarda İdrar Kaçırma ( Üriner İnkontinans ) ve Tedavisi

Kadınlarda özellikle 30’lu yaşlarla birlikte başlayan idrar kaçırma ya da “Üriner İnkontinans” problemi ciddi bir sağlık meselesi olarak görülmelidir. Kadınların genelinde çok sık biçimde görünmektedir ve yanlış bir biçimde gündelik yaşamın bir parçası farz edilmektedir. Kadınlar sıkça emici özelliğe sahip petler kullanarak, yanlarında fazladan iç çamaşırı taşıyarak ve sıvı ürünler tüketimini kısarak bu problemle başa çıkma yolları ararlar. Bu sorunun ortadan kaldırılması için uzman doktora başvuran kadınların sayısı çok yetersizdir ve genelde kadınlar bu sorunu normal gündelik yaşamın mecburi bir parçası sayılmaktadır.

Bu nedenlerden ötürü, üriner inkontinans rahatsızlığına sahip olan kadınlar, gündelik hayatlarıyla ilgili planları bu sorunun çözümsüzlüğü üzerinden yapmakta ve yaşam kaliteleri ciddi bir biçimde düşmektedir. İdrar kaçırma sorununa sahip olan kadınlarda, öz-güvene ilişkin problemler, depresif belirtiler, anksiyete ve cinsel problemler görülmesi diğer kadınlara nazaran çok büyük bir olasılıktır. Yine de, hem modern tıp bilimindeki gelişmeler hem de teknolojik atılımlar kadınların idrar kaçırması sorununun başarılı bir şekilde tedavi edilmesine imkân sağlamıştır. Tedavinin sonrasında, kadınların neredeyse tamam için, sosyal ve cinsel yaşam kalitesi belirgin bir biçimde artış göstermiştir.   

Böbreklerin işlevi, kadın filtrasyona uğratılması neticesinde sürekli biçimde idrar üretmekten başka bir şey değildir. Üreter ismi verilen kanallar aracılığıyla böbreklerde biriken idrarın mesaneye yani idrar torbasına taşınması söz konusudur. Taşınacak idrarın miktarı, böbreklerin ne denli sağlıklı çalıştığına ve tüketilen sıvı miktarına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Mesane bir kas tabakasından meydana gelmiştir ve işlevi dışarı atılacak idrarı depo etmektir. İdrar mesanede biriktiği sürece, bir balon misali şişmesi söz konusudur. İdrar torbasının çıkışı, mesanenin dışarı açılan kanalının yani üretranın kapakçığı ve de pelvis tabanında bulunan kaslar ile desteklenmiştir. Belirli bir miktar idrar ile dolduğu zaman mesane, kişi idrar yapma hissi duyar. Kas tabakası kasılır, hem üretra kapakçığı hem de pelvik taban kasları esner ve idrar boşaltılması sağlanmış olunur.

Üriner inkontinans yani istemsizce idrar kaçırma ya da idrar tutamama durumu idrar torbasının denetim altında tutulmasının yitirilmesi olarak adlandırılır ve toplumumuzda ciddi bir biçimde yaygındır. Daha sık biçimde kadınlarda görülür. Şiddeti kişiden kişiye değişkenlik gösterir, ancak gülme, öksürme ya da karın içi basıncın artması durumlarda damlalar halinde idrar kaçırma söz konusu olabileceği gibi, birden bire idrar yapma hissinin oluşması nedeniyle tuvalete yetişememe durumu da söz konusu olabilir. Kimi durumlarda her iki türden idrar kaçırma durumu birlikte de görülebilir. Şayet idrar kaçırma probleminin derecesi gündelik hayatı etkiliyor ve yaşam kalitesini düşürüyorsa, mutlak suretle doktora başvurulması gerekmektedir. Çoğu hastanın durumu yaşam tarzındaki basit değişiklikler ve pratik tedavilerle ciddi biçimde düzeltilebilir. 

İdrar kaçırma probleminin çeşitli türleri vardır. Bunlardan birincisi “stres inkontinans”tır. Bu türden bir idrar kaçırma vakasında, öksürük, hapşırma, gülme ya da aniden ayağa kalkma gibi karın içi basıncı arttıran durumlarda, damla damla veyahut daha fazla idrar kaçırılması söz konusudur. Hem mesanedeki hem de üretradaki kapakçıkların işlevlerini yeterli bir biçimde yerine getirememesinin bir sonucudur. Gebelik, doğum yapma ve menopoza girme durumları görülme riskini arttırır. İkinci çeşit idrar kaçırma “urge inkontinans” olarak isimlendirilir. Urge kelimesinden de anlaşılacağı gibi, birden bire idrar yapma hissinin peyda olması sonucunda idrarın kaçırılması olarak tanımlanmıştır. Mesane bünyesinde aniden kasılmalar görülür ve kişiler tuvalete yetişemeden önce idrar kaçırma durumu meydana gelir. Bu türden idrar kaçırma vakalarında, idrar birden bire geldiği için, geceleri de kapsayan bir şekilde, çok sık tuvalete gitme durumu mevzu bahis olur. İdrar yollarında enfeksiyon olması, barsak sorunları, Parkinson ve Alzheimer hastalıkları, idrar yollarında kum veya taş gibi maddelerin birikmesi gibi durumlar bu durumun sebepleri arasında sayılabilir.

Üçüncü çeşit idrar kaçırma durumu “taşma inkontinansı” olarak isimlendirilmektedir. Bu sorun bünyesinde mesane duyuları algılanamaması gibi bir durum mevzu bahistir. Mesane doludur ama his kaybı yüzünden idrar yapma isteği oluşmaz. Hissizlik nedeniyle idrar dışarı atılmayınca, mesanenin hacminden daha fazla idrar depolanır ve taşma biçiminde idrar kaçırılması söz konusu olur. Bu tür idrar kaçırma vakalarının nedenleri arasında, mesanedeki yaralanmalar, üretradaki tıkanıklıklar veya sinirlerde hasara sebebiyet veren şeker hastalığı ve omurilik zedelenmesi gibi hastalıklar vardır. Dördüncü türden idrar kaçırma biçimi “mixt inkontinans” olarak adlandırılır. Kimi durumlarda idrar kaçırmanın nedeni hem strestir hem de birden bire idrarın gelmesidir (urge inkontinans). Bu durumlar mixt inkontinans olarak isimlendirilmektedir. Son olarak ise “total inkontinans” olarak isimlendirilen bir idrar kaçırma çeşidi vardır. Burada temel mesele, günün herhangi bir anında, devamlı suretle ve periyodik biçimlerde idrar kaçırılmasıdır.   

İdrar kaçırma ile ilgili yaşadığınız sorunları doktorunuza bildirmelisiniz. Bu sorun idare edilebilir ya da normal yaşamın bir parçası olan bir durum sayılamaz. Yine de, idrar kaçırmaya ek olarak, idrarınızda kan görmek ve idrar yaparken zorluk çekmek gibi ciddi şikâyetlere sahipseniz, idrar kaçırma gündelik eylemlerinizden tutun da sosyal ilişkilerinizden kadar bir dizi duruma tesir ediyorsa ve zaman içerisinde bu şikâyetleriniz artış gösteriyorsa, kesinlikle bir uzman cerrahtan yardım almalısınız. İdrar kaçırma sorunun çözümü için uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri vardır. “Sentetik materyal inkesiyonları” bu yöntemlerden birisidir. Bu yöntemde birtakım sentetik içerikli materyaller üretra bölgesine ve onun etrafına enjekte edilmektedir. Eklenen dokular mesane boynunu destekleyip idrar kaçırma sorununun ortaya çıkmasının önüne geçer. Son derece pratik biçimde uygulanır ama sıkça tekrar edilmesi gerekir. Mesanenin kas tabakasına yönelik “botoks uygulanması” da, özel olarak “urge” tarzı idrar kaçırılması ve hiperaktif mesane sendromunun görülmesi durumlarında avantaja sahiptir. Her 6 ila 9 ay arasında tekrar edilmesi icap eder.

Günümüz dünyasında, cerrahi alanında kullanılan teknolojinin gelişmesine koşut olarak, cerrahi tedavi en etkili ve sık başvurulan tedavi biçimidir. Ancak hastaların durumu ve cerrahın tecrübesi de çok önemlidir. Cerrahi uygulama karından ve vajinal yoldan tatbik edilebilmektedir. Ancak vajinal yollardan uygulanan cerrahi teknikler en etkili yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Hastalar operasyonlarından bürgün sonra taburcu edilebilir ve derhal gündelik işlerine dönebilir. En çok başvurulan yöntem ise askı operasyonudur (sling). Biomateryal ya da belirli tür sentetik kullanılarak pelvik askı meydana getirilir ve mesane boynu ile üretra desteklenir. Ameliyathane ortamında takriben 15 dakikalık bir sürede genel anestezi ile uygulanması mümkündür. Dünyada en çok tatbik edilen jinekoloji operasyonlarından birisidir, sonuçları çok parlaktır ve uzun dönemli etkileri vardır. Komplikasyon oluşma ihtimali çok düşük düzeylerdedir.

İdrar kaçırma riskinin azaltılması için, sağlıklı kilo kontrolü yaptırabilirsiniz. Sigara kullanıyorsanız bırakabilirsiniz. İdrar torbasını çok fazla uyaran yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinden uzak durabilirsiniz. Mesela bünyesinde fazlasıyla kafein barındıran kahve ve kola gibi sıvı gıdaların tüketiminden uzak durabilirsiniz. Bünyesinde lift barındıran gıdalar tüketebilirsiniz. En sonu, düzenli spor ve egzersiz yaparak, idrar kaçırma olasılığını çok düşük düzeylere indirebilirsiniz.

Yorum Yap