Kızlık Zarı Yırtılması | Kızlık Zarı Dikimi | Fiyatları | Himenoplasti
Kızlık Zarı Tamiri (Himenoplasti) Nedir?

Türkçe’de kullanıldığı biçimiyle kızlık zarı denilen şey, Latin dillerinde “hymen” olarak ifade edilir. Antik Yunan mitolojisinde hymen düğün ve evlilik Tanrısına verilen isimdir. Düğünden hemen sonra gelen gecede kızlık zarı Hymen Tanrısına adandığı için bu ismi almıştır. Bu anlamıyla açıkça bekâreti temsil etmektedir ve Türkçe’deki yerleşik kullanımı kızlık zarıdır. Kızlık zarı, fizyolojik olarak, cinsel ilişki sırasında vajinanın içine girilen kesimin yani mukozanın girişinde bulunan bir katmandır. Zar, vajinanın girişini kısmi bir biçimde kapatır ve genel olarak ortasında bir delik bulunan ince yapılı bir doku olma özelliği taşır. Yapısal bakımdan, ağzın iç mukozası nasıl yumuşaksa, vajinanın yapısı da böyledir.

Genel olarak, kızlık zarı, vajinanın girişinden yaklaşık olarak 0,5 ila 1,5 cm sonra başlar. Yine de kızlık zarının hiçbir fizyolojik işlevi söz konusu değildir, ama kimi geleneksel değerlerin hala önemini koruduğu toplumlarda ona özel bir önem atfetmektedir. Henüz cinsel ilişkide bulunmamış yani bakire olan kadınlarda göz muayenesi ile kolayca fark edilmesi mümkündür.

Kızlık zarının vajinanın girişini tastamam kapattığı düşünmek doğru olmaz, çünkü adet kanamasının ve vajinadaki çeşitli salgıların dışarı atıldığı, neredeyse bir parmak kalınlığına sahip bir delik vardır. Kızlık zarının esnekliği ve kalınlığı her bir kadına göre değişiklik göstermektedir. Gerçekten de, kimi kadınlar için kızlık zarı kalın ver sert yapılı iken, kimi kadınlarda ise ince ve esnek bir yapıya sahiptir. Bu yapısal farklılıklardan başka, kızlık zarının ortasında yer alan deliğin biçimi ve nereye yerleştiği de kadınlar arasında değişiklik göstermektedir. En sık biçimde rastlanılan üç türde kızlık zarı vardır: anüler (yarım ay biçiminde), kribriform ve ayrık (septalı).  

İlk olarak anüler yapıdaki kızlık zarından bahsedebiliriz. Yarım ay ya da yuvarlak bir halka biçiminde olan bu kızlık zarının temel özelliği, tam ortasında halka biçiminde bir deliğin olmasıdır. Ortadaki delik şayet çok büyük ise, bu durumda, penis içeri girse bile kızlık zarı başarılı bir biçimde yırtılamaz. Bu türden kızlık zarları tıp camiasında cinsel ilişkiye müsait olarak adlandırılır. Gerçekten de, ortadaki delik çok geniş yapılı olduğu için, penisin kızlık zarını herhangi bir biçimde zorlamadan girmesine imkân tanır ve zarda herhangi bir yırtılma olmaz. Toplumsal yaşantıda en sık biçimde karşılaşılan kızlık zarı türü budur ve oranı % 60 ila 90 arasında değişiklik göstermektedir.

İkinci olarak “kresentrik” yani yarım ay biçimindeki kızlık zarından bahsedebiliriz. Bu zar türü kadınlar arasında en sık biçimde görülen kızlık zarı budur. Adından da anlaşılacağı üzere, kızlık zarı yarım bir ay biçiminde görülmektedir. Üst kesimde bulunan zar çok ince ya da neredeyse hiç yok iken, arka kesimde daha net bir biçimde belirginlik kazanmaktadır. Bir başka şekilde söylemek gerekirse, kızlık zarının ortasında bulunan açıklık, zarın hem üst hem de alt kesimine doğru yerleşmiştir. Genel olarak bu türden zarlar da, tıpkı anüler yapıdaki zarlar gibi, ilişki esnasında yırtılamayabilirler. Kadınların genelinde % 5 ila 20 arasında görülmektedir.

Son olarak ise septalı kızlık zarından bahsedebiliriz. Bu tipteki kızlık zarının ortasında normal çaptaki deliği ikiye ayıran ince yapılı bir doku parçası bulunmaktadır. Kimi zaman, bu durumu ortadan kaldırmak adına, zarın ortasında bulunan doku parçası çok küçük bir müdahale ile alınabilmektedir. Bu türden kızlık zarları, iki veya üç deliğe sahip kızlık zarları olarak isimlendirilebilir.

Kimi türden kızlık zarlarının çok daha kalın yapılı ve sert dokulu olması, cinsel birleşme esnasında yırtılmalarına müsaade etmemektedir. Bu durumdan kurtulmak istenirse, uzman bir hekim cerrahi bir müdahale ile kızlık zarını yırtabilir ya da kesip alabilir. Kimi kızlık zarları ise, tıpkı bir lastik zarı gibi genişler ve yabancı cisimlerin yanı sıra penisin de içeri girmesine izin verir. Yani cinsel birleşmede yırtılmazlar ve yalnızca esnerler. Bu yapısal özelliklere sahip olan kızlık zarlarının onarılması günümüzde kullanılan ameliyat teknikleri sayesinde mümkün olmaktadır.

Kızlık zarının yırtılması, yabancı bir cismin girmesinden muayeneye, muayeneden cinsel ilişkiye kadar birçok nedenden dolayı olabilir. İlk cinsel temas sırasında kızlık zarının içinde bulunan delik, penisin itelemesi ile bir miktar genişleyecektir ve birkaç bölgeden zedelenecektir. Kimi zaman ilk cinsel ilişkide penisin tam sertleşememesi ya da vajinaya yeterli biçimde girememesi nedeniyle, kızlık zarı yırtılmaz. Bazen kızlık zarı yırtılır ve bir miktar kanama olur. Bu kanama durumu yine kişiler arasında farklılık sergiler, ancak bir ya da iki adet pedin dolacağı bir miktar kadardır. Birkaç gün süren kanama daha sonra tamamen kesilir, ancak daha sonraki birleşmeler esnasında kimi ufak çaplı yırtılmalar söz konusu olabilir ve kanamalar sürebilir.

Nedense ilk cinsel penetrasyonda kızlık zarının tastamam yırtılması ve kanamanın gerçekleşmesi beklenmektedir. Yine de yukarıda bahsettiğimiz durumlardan ötürü, kızlık zarının esnek ve elastik olduğu durumlarda, içeride bulunan delik çok büyüdüğü için, penis ve vajina tastamam birleşse bile, gereken yırtılma söz konusu olmayabilir. Çoğu durumda, kadınlar kendi parmakları ya da partnerlerinin parmağıyla veya adet kanamasını önleyici tamponlar, kimi ani hareketler ve yabancı cisimler yüzünden de kızlık zarlarının yırtıldığına şahit olabilirler.

 

Kızlık Zarı Dikimi Nasıl Yapılır?

Hangi nedenden ötürü olursa olsun, kızlık zarının dikilmesi kesinlikle bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı’nın yapması gereken bir uygulamadır. Gerçek şu ki, bozulmuş ya da şu ya da bu nedenden yırtılmış bir kızlık zarı cerrahi bir müdahale ile dikilebilmektedir. Bu bağlamda, iki farklı yöntemden bahsetmek anlamlı görünüyor. Birincisi, literatürde “hymenorrafi” denilen geçici nitelikli kızlık zarı dikimidir. Bir başka deyişle, düğün öncesinde kızlık zarı bu yöntemle dikilebilmektedir. İkincisi ise, “hymenoplasti” adı verilen kızlık zarı tamir yöntemidir ve çoğu zaman “flep yöntemi” olarak da adlandırılmaktadır. Hangi yöntem tercih edilirse edilsin, kızlık zarının tamir edilmesindeki en önemli husus şudur: Tamir işlemi tamamlandıktan sonraki ilk cinsel ilişki sırasında kanama meydana gelmelidir. Yani tamirin amacı, kanamanın tekrardan oluşmasını garanti altına almaktır.

Hymenorrafi sayesinde kızlık zarı geçici biçimde tekrardan dikilebilir, yani onarılabilir. Uygulamayı bir jinekolog yapmalıdır. Lokal anestezi kullanmak çoğu vaka için yeterli olmaktadır, ancak hasta genel anestezi istediği zaman, bu yöntem de tercih edilebilir. Bu uygulamanın başarılı bir biçimde hayata geçirilmesi için, “karinkül” adı verilen kızlık zarının yırtılmasından sonra kalan parçalara ya da kalıntılara ihtiyaç vardır. Bu işlemin iki değişik metot ile yapılabilmesi imkân dâhilindedir.

İlk yöntemde, bir iplik geçirilmesi sayesinde kızlık zarının etrafı çepeçevre kuşatılır ve tam ortasında halka biçiminde bir delik bırakılır. Bu deliğin amacı, adet kanamasının dışarı akmasını sağlanmaktır. Sonuçta vajina dairesel bir biçimde büzülmüştür.  İkinci yöntemde ise basitçe şu yapılır: Kızlık zarının sahip olduğu iki uzun kenar yine iplikle dikilir ve yanlar daraltılır. Kızlık zarı, her iki yöntem özelinde de, yaklaşık 15 – 20 dakika içerisinde dikilmektedir. İki yöntemde içerik olarak basit ve kolaydır. Bu yöntemler sayesinde, kızlık zarının tekrardan oluşturulması kadar kanaması da garanti altına alınmaktadır. İlk cinsel ilişki kurulduğu zaman, dikişle birleştirilmiş bu alan tekrardan yırtılacaktır. Yani hem daralma hem de kanamanın meydana gelmesi için gereken koşullar oluşturulmuştur.

Göz ile muayene yaptırdığınız zaman, normalde sahip olduğunuz kızlık zarı ile bu yeniden yapılmış kızlık zarı arasında herhangi bir farkın ayırt edilmesi mümkün değildir. Uygulanacak işlem için en ideal zaman, cinsel birleşmeden 3 – 7 gün öncesi olarak tespit edilebilir. Yine de, ipliğin türüne ve hangi yöntemin seçileceğine bağlı olarak, bu süre zarfı 10 güne kadar çıkabilir.

Flep yönteminden, yani kalıcı bir biçimde yapılan kızlık zarı dikiminden bahsedebiliriz. Bu işlem, isminden de anlaşılacağı üzere, kızlık zarının kesinlikle yeniden yapılanmasını sağlayan bir uygulamadır. Diğer dikim işlemleri gibi, yine bir jinekolog tarafından yapılması gerekmektedir. Bu yöntemde de, kalıcı biçimde yeniden oluşturulacak kızlık zarı için mevcut haldeki zardan bazı kalıntıların olması gerekmektedir. Bu yüzden, vajinanın giriş kısmında, çok önce yapılı ve kolayca eriyen iplik kullanılarak ince yapılı bir zar oluşturma yoluna gidilmektedir. Şayet vajinada zar kalıntıları kâfi ölçüde mevcut değilse, bu durumda, vajinanın giriş kısmında kızlık zarına benzer bir yapının meydana getirilmesi için, vajinanın iç çeperlerinden faydalanılabilir. Kızlık zarının hemen ardında, yani vajinaya yakın bir bölgede bulunan ince bir flep kaldırılarak, bir başka deyişle, buradan bir mukoza dokusu elde edilerek, vajinanın giriş kesiminin yamanması ve kızlık zarının normalde olduğu yere bu alınan parça dikilmesi işlemi yapılır. Yine zarın orta kesiminde bir delik bırakılır ve adet kanamasının burada dışarı atılması garanti altına alınır. Şurada ya da burada bir yara ve dikiş izi kalmadığı gibi, iplik izi de kalmayacaktır. Uygulamada kullanılan ipliklerin kendiliğinden erime özelliğine sahip olduğunu ve bu yüzden ek bir pansumanla tekrardan alınmalarının gereksiz olduğunu söyleyebiliriz. Kimi durumlarda, işlemden 4-5 gün sonra, bu dikişlerden bir ya da ikisinin ele gelmesi mevzu bahis olabilir ve yapılması gereken şey, uzman doktora zaman kaybetmeksizin danışmaktır.

Bu yöntemde de, özel olarak lokal anestezi kullanılır, ancak hastalar talep ederse, genel anestezi de kullanılabilir. Uygulama takriben 20-25 dakika arasında tamamlanır. Uygulamadan sonra kadınlar neredeyse hiç şikâyette bulunmazlar. Hafif ya da orta düzeyde hissedilen bir sızının yanında, hastadan hastaya farklılık gösteren bir gerginlik hissi söz konusu olabilir. Kimi durumlarda çok az miktarda olsa bile pembe renkli bir kanama görülebilir. Bu türden olumsuzluklar çok nadir görülür ve toplumsal yaşantınıza zaman kaybetmeksizin dönersiniz. Toparlanma süreci 2-3 hafta içerisinde geride bırakılır ve kimi gündelik aktivitelerden kaçınılması ve bir müddet yapılmaması gerekir. Uzman cerrah size hem yapabileceklerinizi hem de yapamayacaklarınızı net bir biçimde anlatacaktır. İpliklerin alınması gerekmez, çünkü emilebilen yapıdadırlar. Kızlık zarı dikiminden sonra herhangi bir dikiş ya da iplik izi kalmaz. Bir ay sonra tamamen iyileşmiş hale gelirsiniz. Herhangi bir cinsel birleşme ya da travmatik durum söz konusu olmadığı sürece, kızlık zarı tamirden sonraki durumunu muhafaza etmeyi sürdürecektir. İşlemden sonraki ilk 1 ya da 1,5 ay içinde muhakkak kontrole gelmeniz istenir ve yeni zarın vücut tarafından özümsenip özümsenmediğine bakılır. Ayrıca zar dokusunun yerleşimine ve esnekliğine bakılır. Tüm bu durumların pozitif sonuç vermesi, uygulamanın başarılı bir şekilde hayata geçirildiğinin kanıtları olarak görülebilir.ız

Yorum Yap